Milli futbol yıldızı Arda Güler, 'Size hikayemi anlatmanın zamanı geldi' sözleriyle başladığı mektubunda, Ankara'dan İstanbul'a ve sonunda İspanya'ya uzanan yolculuğunda bilinmeyenlerini aktardı. Arda, Fenerbahçe'de Jorge Jesus döneminde yaşadığı bir anıyı, 'Bir gün frikik çalışması için iki takım dizdi ama ben hiçbirinde yoktum. Tek başıma köşe vuruşu çalışıyordum. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu, eve geldiğimde o kadar çok ağladım ki. Bir daha asla bu duyguyu hissetmeyeceğime dair kendime söz verdim.' sözleriyle ifade etti.

Arda, Ankara’da bir apartman binasının birinci katında yaşadıklarını, babasının iflasını ve önce İstanbul'a ardından dünya devine uzanan yolcuğunu ilk kez anlattı. Milli futbolcu, yoksulluk içinde büyüdüğünü ve futbolcu olma hayalinin nasıl bir tutkuya dönüştüğünü samimiyetle dile getirdi.

Arda'nın mektubundan öne çıkanlar: 'Güzel ülkemin bütün çocuklarına: Size hikâyemi anlatmanın zamanı geldi. Bütün hikayemi. Bir futbol ülkesi olarak geleceğimiz hakkında çok düşünüyorum. Yolculuğumun bazılarınıza ilham vereceğini ve Türkiye'deki kız ve erkek çocuklarına, her şeyin mümkün olabileceğini gösterebilmesini umuyorum. Sadece birkaç sene önce ben de sizlerden biriydim.'

Arda, Real Madrid transferine karar verme sürecinde yaşadığı içsel çatışmaları ve babasıyla olan derin bağını da paylaştı. 'Sayın Carlo Ancelotti ile görüntülü bir görüşmem oldu. Ekranımda numarası belirdiğinde ve video yüklenirkenki o anı hiç unutmayacağım...'

Arda Güler'in hikayesi, genç futbolculara ilham vermekle birlikte, futbol dünyasında yaşadığı zorlukları ve mücadele ettiği duygusal anları da gözler önüne seriyor. Onun deneyimleri, hayallerinin peşinden koşan herkes için bir motivasyon kaynağı olmaya devam ediyor.